4.Ünite: Bilim, Teknoloji ve Toplum7.SınıfSosyal Bilgiler

Kil Tabletlerden Akıllı Tabletlere (Konu Özeti)

Öne Çıkan Başlıklar
  • YAZININ İCADI
  • ÇİVİ YAZISI
  • HİYEROGLİF (RESİM YAZISI)
  • FENİKE ALFABESİ
  • LATİN ALFABESİ
  • KİL TABLETLER
  • BAL MUMLU YAZI TABLETLERİ
  • PAPİRÜS
  • PARŞOMEN

KİL TABLETLERDEN AKILLI TABLETLERE

Bilim, teknoloji ve toplumun gelişmesinin temelinde “bilgi” vardır. Bilgi ise öğrendiğimiz, işe yarar gerçekliklerdir.

İnsanlar tarih boyunca elde ettikleri bilgileri unutmamak, gelecek kuşaklara aktarmak amacında olmuştur. Bu amaçla yazıyı icat etmişler ve yazı icat edildiğinden bu yana bilgiyi depolamanın, aktarmanın bir aracı olmuştur. Bu konuda yazı ve yazının kaydedildiği platformların değişim, gelişim sürecini göreceğiz.

YAZININ İCADI VE DEĞİŞİMİ

YAZININ İCADI: ÇİVİ YAZISI

Yazı, Sümer Uygarlığı tarafından depolarında muhafaza ettikleri ürünlerin kimlere ait olduğunu kaydetme ihtiyacından dolayı yaklaşık MÖ 3200 yıllarında bulunmuştur. Kısa çizgiler halinde kil tabletler üzerine kazılarak yazılan bu yazı benzediği şekillerden dolayı “Çivi Yazısı” adını almıştır. Yazının icadıyla bilgi, saklanabilir ve aktarılabilir hale gelmiştir.

Çivi Yazısı Nasıl Yazılır?

HİYEROGLİF (RESİM YAZISI)

Mısır Uygarlığının MÖ 3000‘li yıllarda kullandığı resimlerden oluşan yazısına “Hiyeroglif” adı verilmektedir. Önceleri anıtlarda ve tapınaklarda kullanılan hiyeroglif daha sonraları papirüs bitkisinin liflerinden elde edilen kağıtlara da işlenmeye başlandı.

Hiyeroglif yazı örneği
Hiyeroglif yazı örneği

İLK ALFABE: FENİKE ALFABESİ

Fenikeliler ticari kayıtlarının kolaylıkla tutulması için alfabeyi icat etti. MÖ 1000‘li yıllarda Fenikelilerin bulduğu bu alfabe günümüz latin ve arap alfabesinin temelini oluşturmaktadır.

LATİN ALFABESİ:

Yunanlılar ve Romalılar MÖ 1000‘li yıllarda Fenike alfabesinden esinlenerek Latin alfabesini oluşturmuşlardır. 1 Kasım 1928’den bu yana kullandığımız Türk alfabesinin temelinde de Latin alfabesi bulunmaktadır. Türk alfabesi, Latin alfabesinde Türkçe dilimize uygun “ğ, ı, ş, ü, ö” gibi sesleri ekleyip, “w, x, q” seslerini çıkartarak oluşturulmuştur.

YAZININ İCAD EDİLMESİYLE:

  • Bilgi saklanabilir ve aktarılabilir hale geldi.
  • Eğitim-Öğretim faaliyetleri gelişti.
  • Bilimsel çalışmalar hız kazandı.
  • Toplumlar farklı kültürleri tanıdılar.

YAZIYI KAYDETME ARAÇLARI VE DEĞİŞİMİ

Yazının gelişimiyle yazı yazılan materyaller de değişim gösterdi. Tarih boyunca farklı araçlar kullanıldı.

1- KİL TABLETLER:

Sümer uygarlığı çivi yazısını kil tabletler üzerine yazmıştır. Killi topraktan elde edilen kil hamuru üzerine çiviye benzer bir metal yardımıyla yazı yazılır ve hamur pişirilerek sertleştirilirdi. Kil tabletler ağır olması ve çok yer kaplaması nedeniyle kullanımı zordu.

kil-tablet
Sümer kil tablet örneği

2- PAPİRÜS:

Mısır Uygarlığı Hiyeroglif yazısını önceleri tapınak ve piramitlerin iç kısımlarına sonraları papirüs bitkisinden yapılan papirüs kağıdına yazmışlardır. Papirüs lif lif soyularak hamur haline getirilir, sıkıştırılır ve kurutularak hazırlanırdı. Papirüsler katlandığında kırıldığından ancak üst üste koyularak muhafaza edilirdi.

3- PARŞÖMEN:

Bergama Krallığı koyun ve keçi derilerini suda yumuşatıyor, zımpara ile inceltip kurutarak parşömen kağıdını üretiyordu. Parşömen, rulo haline getirildiği ve az yer kapladığı için papirüsten daha kullanışıydı.

4- BAL MUMLU YAZI TABLETLERİ:

Bal mumlu yazı tabletleri uzun süre kullanılan yazı materyallerinden birisiydi. Tahta iki kapaklı bir çerçeve birbirine bağlanarak açılıp kapanması sağlanırdı. Bal mumu eritilerek çerçeveli kanat içine dökülür ve bir metal yardımı ile yazı yazılır, kanatlar kapatılarak bilgiler saklanırdı. Bal mumlu tabletlerin en önemli özelliği istenildiğinde sıcak bir metalle bilgilerin silinerek tekrar yazılabilir olmasıydı. Ticari kayıtların tutulmasında ve kralların karşılıklı mesajlaşmalarında kullanılan bu tabletlerin en eskisi Kaş Uluburun açıklarında MÖ 1300’lerde batmış olan bir ticaret gemisinin batığından çıkarılan 9×6 boyutlarında bir bal mumlu tablettir. Bu tablet şu an Bodrum Müzesi’nde sergilenmektedir.

5- KAĞIT:

Günümüzde kullandığımız kağıdın ilk basit şekli Çinliler tarafından yaklaşık 2000 yıl önce üretildi. Dut ağacının kabukları su ile hamur haline getiriliyor ardından düz bir yüzeyde kurutuluyordu. Müslümanlar kağıt yapımını 8. yüzyılda (700-800 yılları) Çinlilerden öğrenerek kullanmışlardır. Avrupalılar 11. yüzyılda (1000-1100 yılları)haçlı seferleri sonucunda kağıt yapımını Müslümanlardan öğrenerek Avrupa’ya taşımışlardır. Matbaanın icadıyla kağıda olan ihtiyaç arttıysa da üretimin pahalı olması bilginin yayılmasını güçleştirmiştir.

Kağıt, 18. yüzyıldan itibaren (1700-1800 yılları) günümüzdeki şekli ile tüm ağaç kütükleri çeşitli kimyasallar ile karıştırılarak hamur haline getirilip üretiliyordu. Böylece üretim maliyeti ucuzlamış, bilginin yayılması hızlanmıştır.

6- E-KİTAP OKUYUCU (E-Book Reader):

Son yıllarda dijital kitap formatlarını gözümüzü yormayacak bir teknoloji ile ekrana yansıtan e-kitap okuyucular giderek yaygınlaşmaya başladı. Elektronik mürekkep (E-ink) teknolojisinin kullanıldığı bu cihazlarda ekrandaki görüntü kağıt üzerindeki baskıya çok benzemekle birlikte gün ışığında bile okuma imkanı sağlıyor. Son zamanlarda üretilen modellerde batarya süresi 2 ayın üzerine çıkabilirken arka plan aydınlatma özelliğinin bulunmadığı modellerde gece okumalarında bir ışık kullanmanız gerekecek. Cihazın güzelliklerinden bir diğeri ise okuduğunuz kitabın yazı fontunu ve büyüklüğünü dilediğiniz gibi ayarlayabilmeniz.

e-kitap-okuyucu

İnsanlar tarih boyunca bilgiyi kaydetme, gelecek kuşaklara aktarma arayışında olmuştur. Yazının icadı ile bir dönüm noktası yaşanmış ve bilginin korunması, aktarılması sağlanmıştır. Yazı günümüze gelinceye kadar bir dizi değişim geçirmiş, bilim ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak da yazının kaydedildiği materyaller sürekli gelişim göstermiştir. Günümüzde ise kağıdın dışında da genel ağ, mobil cihazlar, taşınabilir diskler, bilgisayarlar, e-kitap okuyucular gibi bilginin depolandığı materyaller kullanılmaktadır. Bilginin kaydedildiği materyaller sürekli değişim gösterse de değişmeyen tek şey insanların yazma ihtiyacı olmuştur.


Faydalı olması dileğimle…
Sosyal Bilgiler Öğretmeni Necati YALÇIN
19.02.2021

Kaynak
https://www.uralakbulut.com.tr

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu